Anadolu Selçuklu Devri Sanatında Görülen Ejder(evren) Motifinin İkonografik Anlamı ve Motifin Yeniden Yorumlanması Önerisi

Özet
İki yüzyıla yakın bir süreci kapsayan (11.-13. yüzyıllar) ve Orta Asya kökenli Türk göçebe sanatının izlerini taşıyan Anadolu Selçuklu sanatı, mimarlıktan bezemeye ve sanatlarına kadar var olduğu döneme damgasını vurmuştur. Anadolu Selçukluları,doğudan getirilen unsurlarla, Anadolu'nun yerel gereçleri ve geleneksel tekniklerini birleştirerek, tüm alanlarda kendine özgü yeni bir sentez oluşturmuştur. Anadolu selçuklularında Türk İslam Dönemini geçmişten gelen zengin kültür birikimiyle yansıtan bir sanat anlayışı ortaya çıkmıştır. Bu sanat anlayışının en belirgin göründüğü alanlardan biri de Selçuklu seramikleridir. Bu dönem seramikleri kendine özgü üslup özelliklerini bünyesinde birleştirerek gelişmiştir. 
Anadolu Selçuklu sanatında sembolik motiflere sıklıkla rastlanmaktadır. Bunlardan biri olan ejder (evren), efsanevi bir yaratık olarak Selçuklu taş işlemeciliğinde ve çinilerinde kendine has özellikleriyle işlenmiştir. Önceleri dini ve tılsımlı bir anlamda kullanılan ejder motifi, daha sonraları tamamen tezyini bir görünüm almış ve sanat eşyaları üzerinde yalnızca bir süsleme unsuru olarak yer almıştır. Ejder motifi Anadolu Selçuklu sanatında ve birçok başka uygarlıkta hemen hemen tüm el sanatlarına ait eserlerde karşılaşılan, hem ikonografik açıdan hem de tasarım öğesi olarak oldukça zengin bir nüvedir. Örnek olarak ele alınan ejder motifi ve yok olmaya yüz tutmuş benzer öğeler önceki yüzyıllarda altın dönemlerini yaşamış, ancak bazıları yok olmuş bazıları da devamlılığını sürdürmüştür. Bu nedenle yapılan çalışmada ejder motifi ele alınarak ikonografik anlamından hareketle, çağcıl bir yaklaşımla seramik ve çini yüzeylerde motifin yeniden yorumlanması önerisi üzerinde durulmuştur. 
 

,